27 Nisan 2009 Pazartesi

Üç Vakte Kadar

Bilmem dikkat ettiniz mi, hangi falcıya gitseniz, hepsi çok inançlıdır. Allah’tan korkarlar, haramdan korkarlar, yalandan korkarlar.

Falı besmele ile açarlar. Sizin anlamadığınız şekillere, kartlara veya baktığı her neyse uzun uzun bakarlar ve öldürücü cümleyi söylerler;

“Geleceği bir tek Allah bilir ama sen bu ayın 20 de biri ile tanışacaksın. Eğer tanışmazsan bende bu işi bilmiyorum”.

İyi de güzel kardeşim sen bu işi bilmediğini zaten cümlenin başında “yalnız Allah bilir” diyerek söylemedin mi? Bu ne iddia, bu ne güven, bu ne cesaret.

Şu loto trilyonlara vurduğu dönemdi; işinin “danışmanlık” olduğunu söyleyen bir bayan polikliniğe gelmişti sağlık raporu için. Bende kendisine, bana fal bakmasını ama falımda lotonun rakamlarını söylemesini istedim.

- Aaaaa, olur mu öyle şey abla, harama girer, dedi.

Hiç tepki vermedim. Ne de olsa yaptığı meslek dinimizce haram değil ya!!!!

Ee madem geleceği bir tek Allah’ın bilebileceği konusunda hepimiz hemfikiriz, ayrıca fal denilen işin haram olduğu konusunda da hemfikiriz, gittiğimiz “danışman”ın aslında salakça tahminler yapan kişiler olduğu konusunda da hemfikiriz., peki o zaman neden falcıya gideriz? (pardon “danışman”)

Ben kendi açımdan söyleyeyim, inandığımdan ya da dedikleri çıkabileceğinden değil, sadece çevremdeki insanlar dışında, beni hiç tanımayan birlerinin bana bakıp “her şey çok güzel olacak. Gelecek çok parlak” demesi bende terapi etkisi yapıyor. Ayrıca bu terapi, psikologa verilen paradan daha ucuza geliyor. (Hoş bizim poliklinikte psikolog var ve bana beleşJ)

Bilgen,affetYarabbi

Not: Hatırlar mısınız bilmem, Emel Sayın’ın bir şarkısı vardı;
“Falcı bana talihin gülecek dedi
Bir güzeller güzeli gelecek dedi
Her şeyiyle o seni sevecek dedi
Sen göründün güzelim talihim sandım” diye.

Hiç yorum yok: