13 Ekim 2014 Pazartesi

Sevimli!!!

Pantolonu, kenarlarından tuttu ve bana göstermek için havaya kaldırdı.
-          Bu sana olur dedi
Bir gösterdiği pantolona baktım, bir koca kıçıma baktım.
-          Olmaz dedim.
Elinde pantolonla yanıma geldi. Sanırım olabilirliğini göstermek için, pantolonun düğmesini göbek deliğime dayandı, düğmenin olduğu parçanın dikiş kısmını belimde bir yere dayadı.
-          Bak gördün mü, dedi. Sen kendini çok iri sanıyorsun ama değilsin. Sadece önünde sevimli bir göbeğin var.
Bir satıcı kadına baktım, bir de SEVİMLİ dediği göbeğime.
Sevimli mi?!!! Göbeğim mi?!!
Zavallı kadın, dedim içinden, para için ne yalanlar söylüyor. Bana bakıyor ve iri bir kadın görmüyor. Göbeğime bakıyor ve sevimli diyor. Üzüldüm kadıncağız için, hiç denemeden aldım pantolonu.
-          Boş yere surat asıyorsun. O pantolon sana olacak. Alman bedeni o ve 46 sı sana olur.
-          Tatlım, bırak Almanı, bütün Avrupa birleşse, ben 46 bedene giremem, dedim en sonunda kadının kulağına diğer müşteriler duymasın diye.
Hayretle suratıma baktı. Sanki Adriana Lima’yım da, 46 beden olmaz diyorum, kadın o kadar şaşkın ve bu aptal inancımdaki ısrarımdan da bıkmış bir bakış fırlattı bana.
-          Sen 50 beden ver bana, nolur nolmaz, dedim.
-          Aaaaaaa yok artık, sen 50 beden değilsin. Ne sanıyorsun kendini? Dedi.
Allah’ım kadın delirtecek beni. Gözüne perde mi inmiş, uyuşturucu mu almış, dün geceden uykusuz mu kalmış, nedir anlamadım gitti. Koca göbeğime sevimli diyor, iri bedenime utanmasa balıketi dicek. Kime bakıyor ne görüyor anlamadım ki!!!
Ben 48 bedene ikna ettim kendisini ve aldım.
Sabah giydim.
Kadın haklı.
Almanlar tekstilde ilerlemeli.
Benim sevimli bir göbeğim var.
Kendimden başka hiç kimse beni acımasızca yargılayamaz.

Bilgen,beklepodyumlargeliyorum