19 Ocak 2010 Salı

Küçül de Cebime Gir

Kendimi bildim bileli giyinmek benim için eziyettir. Hatta bu yüzden okul yıllarını pek bir severdim, çünkü forma vardı. Ne giyeceğimiz belliydi; düşünmek yok, renk uyumu derdi yok, oldu olmadı sorunu yok.

Yapı olarak da insanların ne giydiklerinden çok beyinlerinin ve kalplerinin nasıl çalıştığına önem veren o, paçoz guruptan olduğum içinde neden pijamalarımızla bakkala gidemediğimizi veya neden toplantılara eşofmanla giremediğimi de hiç anlamamaktayım.

Giyinmek veya moda takibi gibi konulara karşı olumsuzluğuma birde son zamanlarda gardırobumda yaşadığım sıkıntılar ekleniyor. Neye elimi atsam bol geliyor. Eskiden düğmesini zor iliklediğim pantolonlar şimdi küçülmekte olan ama hala kocaman kalçalarıma düşüyorlar. Pantolonun bacakları da bollaştığından, palyaço kıyafeti giymiş yavru fil durumunda dolanıyorum etrafta.

Elbette 2 beden küçüldüğüm için kendimi çok tebrik ediyorum. Hatta ilk bir beden küçük pantolonumu aldığımda, giyinme kabininde kendimi seyrederken benden 10 yıldır bu haberi bekleyen tüm eşi dostu aramıştım. Ama her ay gidip kendime biraz daha beden numarası küçülmüş pantolon almak da zor geliyor valla. J

Ayy küçül küçül nereye kadar? J

Bilgen,evetşımardım

Hiç yorum yok: