9 Aralık 2009 Çarşamba

Eziyetin Baş Harfi "P"

Dediler ki, seanstan çıktığında günün bütün yorgunluğu, stresin akıp gidiyor. Kendini çok dinç ve enerji dolu hissediyorsun. Ayrıca hoplayıp zıplamadan, oturduğun yerde yapıyorsun her şeyi.

Zayıflamamdan sorumlu devlet bakanı Zerrin Hanımcım da pilatese gitmemi söyleyince, deneyelim bari dedim.

Aktif arkadaşım Sırma’nın önerisi ile onun gittiği mekâna gittik.

Yere halımsı şeyleri serdiler. Hepimiz bir halının üstüne geçtik. Ortaya da benim üçte birim kadar bir kızcağız geçti.

- Yeni başlayan arkadaşlar nefes alışverişlere dikkat etsinler. Sizler son beşleri yapmasanız olur. İlk günden yormayalım sizi dedi.

Kızın bu sevgi dolu hali ve güler yüzü içimi ısıtmadı değil ama lavuk ısınma hareketlerinden sonra yaptırdığı hareketlerde “acıyor” diyenlere “acısın” , “acıyacak tabi” , “kopmaz merak etmeyin” gibi zalim sözleri ile o güler yüzünün altında bir şeytan olduğunu gösterdi.

Bir ara burnumdan halımsı şeye ter pıt pıt damlarken Sırma’ya baktım. Sırma gayet rahat bütün hareketleri yapıyor. Dedim bende bir sorun var herhalde. Ama bir insan parası ile kendine bu kadar eziyet etmez be kardeşim.

Dersten çıktığımda zaten bacaklarımı hissetmiyordum. Bugün ise vücudumda varlığını bilmediğim ne çok kasım olduğunu fark ediyorum her hareket ettiğimde. Eğer bu kaslar gerçekten çalışıp güçlenecekse iki sene podyumlardayım.

Napalım acı olmadan güzellik olmuyor.

Bilgen,taşşşşşşş

Hiç yorum yok: