Bugün
Hıdırellez.
Çocukluğumdan
beri her Hıdırellez akşamı eş dost akraba toplanır gülün dibine dileklerimizi
yazar ya da çizer gömerdik.
Bir
gurup duvar dibinde çömelip çekirdek çitlerken; daha cesur olanlar yanan ateşin
üstünden atlardı. Orta yaşa ulaşmış olan mahalle sakinleri de ateşinde üstünden
atlayanların aşk hayatları ile çekirdek çitleyenlerin eğitim hayatlarını en
ufak ayrıntısına tartışırlardı.
Dileklerin
kabul olduğu söylenirdi kulaktan kulağa çünkü bu gece Hızır Aleyhisselam sokaklarda dolanır; Yaradan’a iletecek
dilek ararmış. Eyyy güzel Rabbim, o hep vermek istiyor da biz almasını
bilmiyoruz; derdi yaşlılar.
İşte size vermek isteyen Yaradan’dan alma yöntemi;
Dileğinize konsantre olun. Diyelim ki dileğiniz borçlarım bitsin. Borçlarınızın
bittiği ana odaklanın. Borçsuz olduğunuz anı düşünün. O omuzlarınızdaki
rahatlamayı. Ne yapardınız, nasıl hissederdiniz borcunuz bittiğinde. O duyguyu
hissedin ve kağıda dökün hislerinizi ama borcunuz bitmiş gibi.
“Çok rahatım;tüm borçlarım bitti. Artık harcadığımdan daha fazlasını
kazanıyorum. Oğlanın istediği tatile gideceğiz bu yaz, biletleri aldım bile”
gibi sanki şuanda borçsuzmuşsunuz gibi olmalı cümleleriniz ve o durumun verdiği
duygular.
İsteğiniz aşksa gene sanki o aşkın içindeymişsiniz gibi hissederek
yazın uzun uzun.
“Boylu poslu kapı gibi bir sevgilim var. Temiz kalpli, güldüğünde
gözlerinin içi gülüyor. Kendine güvenen biri. Çocukları da çok seviyor.” Gibi sanki
var ve şuan hayatınızda; hadi hissedin onu.
İstediğin ne?
Sadece ne istediğine odaklan ve o istediğinin sana ne hissettireceğine
bak. Dileğini beyaz kağıda ona sahipmişsin gibi yaz ve yerine getirmesi gönder
Yaradan’a.
Bilgen;sadeceisteyeter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder