22 Eylül 2008 Pazartesi

Bana Herkes Hayran Mı?

Cuma günü, hesap kitap işlerinden iyicene bunalmış bir vaziyette, başımı ellerimin arasına almış masamda öylece oturuyordum.

Telefonun çaldığını duydum. İletişim kaynağımız Gülşah Hanım, telefonu “Güven Sağlık ben Gülşah” diye açtı. Sonra bir müddet kıkırdayarak sohbet etti. Ardından telefonu bana aktardı ve aktarırken de “bir hayranınızmış” dedi.

Gülşah kıkırdıyarak konuştuğundan bir arkadaşım arıyor herhalde diye, bende aynı kıkırdamalı ses tonu ile “efendim?” dedim.

Karşımda hiç tanımadığım birinin sesi, “Bilgen Hanım, bugün internette bir iş için araştırma yaparken bloğunuza rastladım ve kendimi tüm yazılarınızı okumaktan alamadım. Şöyle iyisiniz, böyle akıcısınız, aman çok duru ve iç eleştiri dolu yazılar” falan falan.

Benim hayatımdaki ilk hayranımdı. Ne diyeceğimi, ne cevap vereceğimi bilemeden kekeledim durdum. Birden aklıma bunun bir şaka olacağı geldi. Kliniğin numarasını nereden bulacaktı ki?

“Telefonumu nereden buldunuz?” dedim.

Bizce için gönderdiğim iftar menülerinin sonundaki telefondan kafeyi aramış. Kafedekiler kliniğin numarasını vermiş.

Arayanın gerçek hayran olduğunu öğrenince nasıl mutlu oldum anlatamam. Benim yazılarımı okuyan yabancılar var. Benimle hiç tanışmamış, beni hiç görmemiş, hiç dertleşmemiş birileri var. Dostluklarımızdan bütünleşmiş yazılarımı değil de, sadece yazılarımı seven birileri var…

Süper bir duyguymuş.

Tavsiye ederim.

Bilgen,amabendehayranolunmayacakbirideğilimkicanım

Hiç yorum yok: