Kocaeli Büyükşehir ya, trafiği de
büyük.
Çocukları almak için kırmızı
ışıkların, yılbaşı ışıkları gibi gecede parladığı trafiğin içinde gitme
çabasındayken “bu artık böyle olmaz” dedim kendi kendime. “Bu trafiğe bir çözüm
bulmalıyım”
Bu trafik sorununu kimle görüşsem
ki derken, “Nevzat Doğan’a anlatmalıyım bunu” dedim.
Nevzat Doğan İzmit Belediye
Başkanı. Kendisini tanımam etmem. Çevremde onu tanıyıp benimle görüştürecek
biri var mı bilmem, çünkü hiç sormamışım belediye başkanını tanıyor musunuz,
diye. Ayrıca bu trafik işine O mu bakıyor, onu da bilmem. Benim tek bildiğim, iş-ev-çocukların
okulu Bermuda Şeytan Üçgenin de habire ya bir billboardda yada bir köprüde,
kendisinin yaptığı bir icraatı yada duyuruyu görüyorum. Benim bürokrasi ve
politika bilgim sınırlı olduğundan normal vatandaşlık duygumla hareket ettim;
kimin yapacağını bilmiyorsan; kimin yapacağını bileni bul. Nevzat Bey trafiği
çözemiyorsa bile, kimin çözeceğini biliyordur.
Nevzat Doğan’la görüşme talebimi oluşturdum,
Evren’e yolladım.
Ertesi gün, bir kontrol için bir hastaneye
gittim.
Koridorun sonundaki odanın zilini
çalın, sizi içeri alacaklar, oradaki hemşire ilgilenecek sizinle, dediler.
Koridorun sonuna gittim. Kapıda Nevzat
Doğan, yanında 2 adam. Gülümsedim. Girişken bir tip gibi görünmeme rağmen,
yanında iki adam olup da onlarla sohbet eden birinin de lafını “dün ben sizinle
görüşmek istedim, aa bak karşımdasın” diye de pek bölmem. Ayrıca ben kapıda
karşılaşmak istememiştim. Ona anlatabileceğim, beni dinleyip ilgileneceği bir
şekilde karşılaşmak istemiştim. Demek daha vakti gelmedi, dedim ve talebimi bir
daha gözden geçirip, yeniden ilettim.
Kapıyı açtılar, hemşire beni
karşıladı, içeride bir odaya götürdü ve beklememi söyledi.
Oturdum bekliyorum Nevzat Doğan
geldi. Selamlaştık.
Aaaa bir baktım, tam istediğim
ortam. Sessiz oda, adam karşımda, öyle duruyoruz. Hani demek talebi biraz daha
zorlasam, adam diyecek ki “Bilgen Hanım, bir şey anlatacakmışsınız bana, haber
geldi” diyecek. Evren’i de o kadar yormamak gerek diye, kendimi tanıtıp,
sıkıntıyı Nevzat Bey’e aktardım. Büyük bir kibarlıkla beni dinledi. Süreci ve
projeyi anlattı. Vatandaş olarak benim ne yapmam gerektiğini ve kendisinin de
ne yapacağını anlattı.
Nevzat Bey gittikten sonra,
koltuğa oturdum, arkama yaslandım. Nasıl isteyeceğini bilirsen, olmaması
imkansız, dedim kendi kendime ve gülümsedim.
Ahhh sevgili Brad Pitt, dayan çok
az kaldı.
Bilgen,deli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder