12 Kasım 2010 Cuma

Bayram - Seyran

Zaman ne çabuk akıp gidiyor. Daha şeker bayramında ikram edilen baklavaların dışında, tepsiden aşırdıklarımı bile eritemeden Kurban Bayramı geldi.

Aslında bayramdır sürekli geliyor nasıl olsa, diye düşünüp, üstün irademe sahip olup, pilav-kavurma ya da ekmek arası kavurmadan birini tercih etmem gerekmekte. Ama ey hat, ikisinin de tadı başka, damakta bıraktığı lezzet başka, midede oluşturduğu şişkinlik başka.

Asıl güzel olan ise, mideyi tıka basa doldurduktan sonra, üzerine de iki adet baklava dilimi yuvarlayıp, çay olana kadar biraz uyumak. Ama ne mümkün!!! Bu dediğimi yapabilmeniz için ya erkek olmanız lazım ya da yaşlı bir bayan.

Yemekten sonra sofra topla, mutfağı toparla, çay koy, diğer ıvır zıvır işlerle uğraşmak yerine, “elinize sağlık” deyip arkama bakmadan sofradan kalkıp, uyku pozisyonuna geçebilecek kadar yaşlandığım yaşlarımı görür müyüm bilmem ama bu kadın erkek eşitsizliğinden bir gün çatladığımı herkes görecek kesin.

Bak mübarek günler geliyor ve benim feminist duygularım kabardı olur olmaz.

Pazartesi günü de çalışacak olanlar bu mesajı dikkate almasın, yeniden göndereceğim ama bugün itibari ile tatile çıkan o şanslı gurubun bayramını en içten dileklerimle kutlar, kalbimin en derin yerlerindeki haset duygularımla nazar değdiririm.

Yola çıkacaklara iyi yolculuklar

Burada kalacaklara güzel havalar

Ve hepimize hayırlı bayramlar dilerim.

Bilgen,kıskanççç

Hiç yorum yok: