Yok o gitmiş, şöyle süper; bu
gitmiş, acayip biliyor. Gidemedim.
Aaa sen daha gitmedin mi, onlar
bile gitmiş, dediler. Artık olmayacak böyle dedim ve kalktım gittim.
Geçtim karşısına oturdum.
-merhaba, hoşgeldiniz, adınız
nedir? Dedi
- bilgen, dedim
- ne burcusunuz?
- kova.
- size hem kahve falı hem tarot
birlikte bakacağım, şu kartlardan 10 tane seçin lütfen ama lütfen enerjinizi
verin ve hissederek seçin.
Önümde duran ters tarot
kartlarına baktım. Tüm enerjimi vermeye çalışarak kartları seçtim.
-
Eveeet bilgen, çok güçlü bir kadınsın. Sevdiklerin
için fedakârlıktan kaçınmıyorsun ama bazen ben bunu hak etmedim diyorsun, değil
mi? Dedi. Güldüm.
-
Yani aslında fedakarlık ateş üstündeki düdüklü
tencere gibidir, her an patlayabilir. Ancak ben biliyorum ki fedakarlık denen
şey aslında kar için bir şeyleri feda etmektir. Peki kar için feda ediyorsam,
ben bunu hak etmiyorum demek saçmalık değil mi? Benim kendi hayatımın
senaryosunu yazma gücüm varken bu kurban rolü komik aslında diye başlayan
cümlelerim aktı gitti.
Kadın kocaman gözlerle bana
bakıyordu. Söyleyecek sözü yoktu, dondu kaldı. Kendine geldiğinde;
-
Sizin gibi bir insanla hiç tanışmadım ben,
muhteşemsiniz, dedi. Güldüm. Kalkarken kartımı verdim.
Peki ben artık nasıl fal
baktıracağım?
Bilgen,yolvaratvarkuşvar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder