5 Temmuz 2010 Pazartesi

Mutlu Son (ha ha ha ha)

Bana artık “ne zaman evleneceksin?” diye sormayın.

Bu cümleyi duyduğum zaman bütün kanım donuyor. Duyu organlarım bir müddet işlemiyor. Soruyu sorana boş boş bakıyorum. “Neden benim kötülüğümü istiyor bu karşımdaki?” diye düşünüyorum. Acaba zamanında bir şey mi yaptım ona?

Birkaç laf ebeliği ile konuyu değiştiriyorum. Etrafımdaki insanların yaşları orta yaşa ulaştığından olsa gerek çoğu evli. Doğal olarak konu bir müddet sonra eşleri ile olan sıkıntılarına geliyor. Kadınsa kocasının öküzlüğünden şikâyetçi, erkekse kesin aldatıyor ya da karısından bıkmış durumda. Dert yanması bitince, gözlerimin içine bakıp

“Aslında en iyisini sen yaptın” demiyorlar mı pek bir keyfim yerine geliyor. Ardından öldürücü cümleyi söylüyorlar,
“Şimdi iyi de, yaşlanınca ne yapacaksın?”

İşte bu, bunca insanın ızdırap dolu evliliklerini sürdürmelerinin sebebi bu, yaşlanınca kime tutunacağız korkusu. Ah be güzelim, yanındaki kişinin elini sevgi ile tutmadıktan sonra, “Bu da yaşlandıkça aksileşiyor, çekilmiyor artık” demek yerine “yaşlandıkça çocuklaştı benim aşkım ama Allah onu yanımdan eksik etmesin” demiyorsan yanında o olacağına bitki olsun, kedi olsun daha iyi değil mi?

Bilemiyorum valla. Ben halimden memnunum. Normalde de bir hatayı iki kere yapmam, ama olurda bir gün evlendiğimi duyarsanız emin olun ki ya delicesine aşığım, gözüm hiçbir şeyi görmüyor (ki bu yaştan sonra zor) ya da adamın çooooooooooooooooooooooooooooooooook parası var : ))))))(ki bu da benim tarzım değil)

Bilgen,şendul

Hiç yorum yok: