30 Ocak 2008 Çarşamba

Yaşlanıyorum...

Keyifli bir şekilde kendimi yatağa atıp, ellerimi başımın altında bağlayarak, mutlulukla çarpan aşık yüreğimin sesiyle hayallere daldığım geceleri özledim. Ertesi gün işe gitmek için değil de, sevdiğimi rüyamda görebilirim ümidiyle gözlerimi erken umduğum geceleri.

Aklımdaki hesaplarda apartman aidatının, çocuk psikolojisinin, personel sorunlarının yerine; hafta sonu gidilecek konser için tek ayak üzerinde ne yalanlar uyduracağımın olduğu günleri özledim.

Belki sürekli bezgin ama en azından içimde hayatın bana daha sunmadıklarına dair hep bir umut taşıdığım, elime yakışan en güzel mücevherin tek taş değil de, sevdiğimin eli olduğu günleri özledim.

Evet itiraf ediyorum genç olmayı özledim. Beyoğlu’nda gezmeyi, Sahaflar’da kitap bakmayı, hafta sonlarında eve dönmeyi özledim.

Ama en çok içine para karışmamış hayallerimi özledim.

Bilgen, neden büyümesi gerektiğini anlayamayan, neredeyse otuzluk insan

Hiç yorum yok: