Elinde kahvesi ve buğulanmış
gözleriyle bana baktı.
Ne yapması gerektiğini
bilmiyordu.
“o hem kocam, hem iş ortağım hem
en iyi dostum. Ama artık onu kocam olarak istemiyorum. Boşanmak istiyorum ama
ofis ne olacak, dostluğumuz ne olacak?” dedi
Endişesini anlıyordum aslında. Evlilikleri
bittiğinde bunca yıllık dostunu da kaybetmekten korkuyordu. İş ne olacaktı? Onlar
ortakken bir takım ve güçlüydüler. Tüm bunlar ne olacaktı?
O bana endişelerini anlatırken
aklıma ofislerde kullandığımız yeni yazıcılar geldi. Hani hem yazıcı, hem
tarayıcı, hem fotokopi makinesi, hem faks olan şu teknoloji ürünleri. Tek alette
birçok özelliğin barınıyor olması ne kadar hoşumuza gidiyor değil mi? Oysa kartuş
bittiğinde hem fotokopiyi, hem yazıcıyı hem de faksı kaybediyoruz. Yeni kartuş
gelene kadar tüm fonksiyonları duruyor. Kartuş bitmesi belki geçici bir aksaklık
da ya yazıcı kısmı bozulursa? Servise yolluyorsunuz ve diyorlar ki, tamir
ettirirseniz 200tl, yenisi zaten 300tl.
Ya yazıcı kısmı bozulursa ve
tamir olmazsa?
O zaman hem yazıcımızı, hem
tarayıcıyı, hem faksı kaybetmiyor muyuz?
Ya bir sevgili ya da eş
hayatımızdan gittiğinde, sadece giden eş yada sevgili mi?
Bir aletten ya da insandan birçok
özelliği barındırmasını istemek arızanın asıl nedeni mi?
Bu aleti hiç bozulmayanınız var
mı?
Ya da yazıcıyı ayrı, faksı ayrı,
fotokopiyi ayrı mı almalıyız?
Sen ey sevgili, hem aşk, hem
dost, hem yoldaş olabilir misin hiç bozulmadan?
Bilgen,themelek